Ayarsız’ın 4 seneyi aşan yazın macerası başlangıçta hedeflenen yere ulaştı mı bilinmez ama hemen herkesin ortak kanısı birtakım alışılmadık yazılara rastlansa da gerek muhtevanın gerek yazarların çok da ayarsız olmadığı yönünde olacaktır. İsimle tezat bu ayarlılık seddini yıkan birkaç isim oldu şüphesiz, ancak “Ayarsız” tabirine en uygun kişilik olmasının yanı sıra bu ayarsızlığı kaleme dökme konusunda da en ufak tereddüt göstermeyen ismin Göktürk Ömer Çakır olduğu tartışma götürmez.
Kitap Çakır’ın Ayarsız’ın kervanına katılıp yola düzüldüğü ilk iki senenin yazılarından oluşuyor. Yazılarda ince bir mizah duygusunun okurların gözünü okşadığı kesin ancak ilk defa okuyanlar için hayret uyandıracak bir rahatlığın da söz konusu olduğunu belirtmek gerekir.
Kitabın yüksek bir genel kültür senfonisine dönüşen izleği bölümden bölüme geçildikçe zaman zaman hüzünlü zaman zaman gülünç hatıralarla yoğruluyor. Okurun iki senelik yazın macerasına eşlik ettiği bu keyifli okuma deneyiminin işaret fişeği aslında yazarın muzip bir üslupla kaleme aldığı biyografisinde ateşleniyor. Biyografiyi okuyan okur sıra dışı bir metinle karşılaşacağını öngörebilecek kıvama geliyor. Sonrası hayret ve keyif ateşinin hiç kısılmadığı lezzetli bir yemeğe dönüşüyor.
4 bölüm ve 24 yazıdan oluşan bu eserin okuyucuda değişken tepkiler doğuracağı gerçekse de bu sıra dışı kalemi tanımaktan pişmanlık duyulmayacağı inancını taşıyoruz.
Kronograf – Müntahabat-ı Ayarsız kitabını temin etmek için tıklayınız